Türkiye Makine İhracatı Ocak-Ağustos 2025: 18,5 milyar dolar ve artan teknoloji seviyesi

Türkiye, ocak-ağustos döneminde serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatında yüzde 0,3 artışla 18,5 milyar dolara ulaştı. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre kilogram başına ihracat fiyatları 8 dolara yükselirken, dolar bazında fiyat artışı tonajdaki düşüşü dengeliyor.

Ağustosta kilogram başına ortalama ihracat fiyatı 8,3 dolar ile yılın zirvesini gördü. Tonajda yaşanan yüzde 12,3’lük daralma nedeniyle makine ihracatı ağustosta yüzde 3,4 azaldı. Buna rağmen son 12 aylık dönemde makine ihracatı 28,3 milyar dolar ile tarihi zirvelere yakın seyretti.

Almanya’ya makine ihracatı ağustosta yüzde 6,6 artarak 8 aylık dönemde 2 milyar doları geçti. ABD pazarında ağustosta yüzde 10,2 düşüş gözlense de ocak-ağustos döneminde ABD’ye ihracat yüzde 2 artış gösterdi. Romanya, Fas ve Ukrayna gibi alternatif pazarlarda ise yüzde 10’un üzerinde ihracat artışları kaydedildi.

Deri işleme ve ambalaj makineleri ağustosta ihracatta öne çıkarken, ısıtıcılar, fırınlar ve yük kaldırma, taşıma makinelerinde düşüş görüldü. Ocak-ağustos döneminde en büyük ihracat kalemleri evsel ve endüstriyel soğutma makineleri ile içten yanmalı motorlar ve aksamları oldu.

MAKİNE SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİ VE AR-GE VURGUSU

MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, ihracat birim fiyatlarındaki artışı Türkiye’nin teknoloji seviyesindeki yükselişine bağladı. Avrupa’daki canlanmadan yararlanmanın önemine değinen Karavelioğlu, tarife karmaşasının yıl sonuna kadar çözülmesinin sektör için rekabet avantajı sağlayacağını belirtti.

Karavelioğlu, Türkiye’nin makine üretiminde çeşitlilik, hızlı teslimat ve nitelikli servis ile öne çıktığını ve ihracat stratejilerinin fiyat rekabeti yerine kalite, tedarik güvenliği ve sürdürülebilirlik üzerine kurulması gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki 169 AR-GE merkezi ve yüksek teknoloji yatırımlarıyla sektörün rol model olduğunu ifade etti.

AVRUPA VE KÜRESEL TİCARET PERSPEKTİFİ

Avrupalı şirketlerin teknoloji yoğun üretime dönmeye çalıştığını ve Türkiye’nin stratejik bir ortak olarak öne çıktığını belirten Karavelioğlu, Çin menşeli tek tedarikçili yaklaşımdan uzaklaşmak ve yerli kapasiteyi artırmanın önemine dikkat çekti. AB’nin ana stratejisinin savunma kapasitesini artırmak ve enerjide bağımlılığı azaltmak olduğunu aktardı.

Karavelioğlu, sanayi sektöründe gözlemlenen yüzde 6,1’lik büyüme ve imalat sanayindeki daralma verilerini değerlendirerek, makine sektöründe özellikle yüksek ithalat bağımlılığı nedeniyle yılın ilk 7 ayında üretimde yüzde 5,6’lık düşüş yaşandığını belirtti. ÜFE’deki artışın makine sektörünü olumsuz etkilediğini ifade ederek, KOBİ ölçeğindeki teknoloji üreticilerine özel finansal destekler ve para politikalarının önemini vurguladı.

SEKTÖREL TEDBİR VE İHRACAT STRATEJİLERİ

İç talebin toparlanması ve dış talepteki iyileşmenin sektör için kritik olduğunu ifade eden Karavelioğlu, ihracat gelirlerinin ve finansman giderlerinin yönetimi için acil sektörel tedbirler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Sorumluluk Beyanı